14 Haziran 2012 Perşembe

İspanya'da Konut Kredisi ile Ev Alanlar Zor Durumda

İspanya'da Konut Kredisi ile Ev Alanlar Borçlarını Geri Ödeyemiyor

Eduardo Cochago pek uzun boylu sayılmaz. Hafif tıknaz Ekvatorlu'nun üzerinde ekoseli bir gömlek ve bir kot pantolon, elinde ise tahliye kararı ve bankanın belgeleri var. Bu belgelere göre, Eduardo'nun bankaya 100 bin eurodan fazla borcu var, ancak evi için aldığı konut kredisinin taksitlerini ödemeye gücü kalmamış.

Eduardo 14 yıl önce gelmiş İspanya'ya inşaatlarda kolaylıkla iş bulmuş, iyi de para kazanmış. Ardından da kendine bir ev almış. Emlakçıların o yıllarda göçmenleri gözlerine kestirdiklerini söyleyen Eduardo, "Bir yabancı görünce, hemen ‘Bunun bir daireye ihtiyacı vardır' diyorlardı. Ne de olsa, yedi kişi tek bir odaya sığıştığımızı ve biraz olsun onurlu bir hayat sürebilmemiz için kendimize ait bir yuvaya ihtiyacımız olduğunu biliyorlardı” şeklinde konuşuyor.

Eduardo, sabahları verdikleri kahve arasında bile emlakçıların kendilerine teklifler getirdiğini, yüzde 100 finansman seçeneği sunarak hiçbir risk olmadığını ve sadece bir imza atmalarının yeteceğini söylediklerini anlatıyor.

Konutlar Değer Kaybediyor

Eduardo'nun konut kredisini geri ödemek zorunda olduğu banka, şimdilerde manşetlerden inmiyor. Bankia adlı banka, 2010 sonunda aralarında gayrimenkul işine ağırlık vermiş olan dev Caja Madrid'in de bulunduğu bir dizi bankanın birleşmesinden oluşmuştu.

Konut kredisinin 65 bin euroluk bölümünü geri ödediğini, ancak eşi ve 10 yaşındaki kızları ile birlikte oturduğu dairenin artık bankaya ait olduğunu ve aşırı değer kaybettiğini belirten Eduardo, "Dairenin fiyatı 263 bin euroydu, şimdi ise sadece 55 bin euro ediyor. Nereden mi biliyorum? Kiralık bir daire bakmak için bir emlakçıya gittim, bana ‘satın almak en hesaplısı' dediler ve artık bankaya ait olan, ama benim hâlâ oturduğum dairemi bana önerdiler!” diyor. Hatta emlakçı, Eduardo'ya tekrar bir finansman önermiş, hem de herhangi bir güvence ya da kefil istemeden. Fakat Eduardo artık böyle tekliflere yanaşmıyor.

Eduardo'nun Ümidi Yeni Yasa

İspanya'da bir süre önce yürürlüğe giren bir yasaya göre, kredisinin taksitlerini artık ödeyemeyecek durumda olan borçlular, daireleri bankanın mal varlığına geçtiği takdirde belli şartlar altında geri kalan borçlarını ödemekten muaf tutuluyor.

Bu yasadan medet uman Eduardo, oturduğu dairede kiracı olarak kalabilmeyi ümit ediyor. Komşuları ve benzeri mağdurların bir araya geldiği bir yardım derneğinin desteğiyle de bankayla müzakereleri sürdürüyor. Bir dernek çalışanı birçok vakada olumlu sonuç aldıklarını şu sözlerle dile getiriyor:

"Çabalarımız işe yarıyor. Bugüne kadar 77 dairenin tahliyesini engelleyebildik. Eğer burada başarılı olamazsak, bankaları daire sakinlerinin kaldırabileceği bir kira anlaşması konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Böylece daha önce dairenin sahibi olanlar, şimdi gelirlerinin yüzde 30'unu kira olarak verip evlerinde oturmaya devam edebiliyor.”

Aktivistlerden Tahliye Karşıtı Eylem

Eğer Eduardo dairede oturmaya devam edebilmesi konusunda bankayı ikna edemezse, Madrid'de diğer birçok dairenin tahliyesinde yaşananlar tekrarlanabilir. Tahliye günü aktivistler internet üzerinden ve kısa mesaj ile iletişim kurup buluşuyor ve daireye polisin girmesini engelliyor. Hatta zaman zaman böyle eylemler tahliyelerin geçici olarak ertelenmesini bile sağlayabiliyor.

Deutsche Welle Türkçe

12 Haziran 2012 Salı

Çürük Konutunu Yıkana 20 Yıl Vadeli Kredi

Yeni Afet Yasası Kapsamında Çürük Evini Yıkanlar Teşvik Edilecek. Hazırlanan Pakete Göre Çürük Binanın Sahibi, Yeni Evine Kavuşurken 20 Yıl Vadeli, İndirimli Kredi ile Desteklenecek.

Kamuoyunda ‘Kentsel Dönüşüm Yasası’ olarak bilinen ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’ kapsamında yıkılması gereken binalar için süper teşvik paketi hazırlanıyor. Çürük bina sahiplerini binalarını ‘gönüllü olarak’ yıkmayı ve ‘olası mağduriyetleri’ gidermeyi amaçlayan paket ile çürük binalarını yıkanlara kredi desteği verilecek. Süper krediden ev sahiplerinin yanı sıra evini güçlendirmek isteyenler ve bu binalardaki kiracılar da yararlanacak.

Çürük Evini Yıkan Kârlı Çıkacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “Yıkım 4 ay sonra başlayacak” açıklaması ile birlikte gözler, Afet Yasası’na çevrildi. STAR’ın edindiği bilgiye göre, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dönüşüm projesi için, bir çok alanda çalışma yürütülüyor. Bu çalışmaların başında ise çürük yapılarda oturan vatandaşlara kredi desteği verilmesi geliyor. Çürük binalarda oturanlara verilecek krediler ile ilgili çalışma henüz netleşmedi ancak bürokratlar ve uzmanlar 2 alternatif hazırladı.

Faizin Bir Bölümünü Devlet Üstleniyor

İlk alternatife göre, çürük binalarının yıkımına onay veren vatandaşlara, ‘faiz’ desteği verilecek. Buna göre örneğin 100 bin liralık dairesinin yıkılmasına onay vererek aynı yerden yeni konut sahibi olmak isteyen vatandaş, yeni konutun değeri 150 bin lira ise aradaki 50 bin liralık farkı, bankalardan kredi olarak çekebilecek. Söz konusu kredide faizin belirli kısmını devlet üstlenecek. Burada yüzde 50’ye varan oranda faiz desteği verilmesi üzerinde duruluyor. İkinci alternatif ise vatandaşlara faiz desteği yerine, kredinin belirli kısmının devlet tarafından karşılanmasını içeriyor. Bu durumda, örneğin 50 bin liralık kredi kullanana, yüzde 20-30 oranında destek verilecek. Her iki alternatifte de vatandaşların 150 bin liralık konutta 10-15 bin liralık avantajı söz konusu olacak. Çürük binalara verilecek kredi desteğinden konut sahiplerinin dışında, binasını yenilemek isteyen vatandaşlar ile bu konutlarda kiracı olarak oturanlar da yararlanacak. Örneğin çürük binada yıllardır kiracı olarak oturan bir kişi de konut sahibi olmak için kredi teşviğinden yararlanabilecek. Kredilerin maliyeti ise 2-B arazilerinden elde edilen gelirden sağlanacak. Bakanlık yetkilileri, dönüşüm seferberliğinin öncelikle, ‘gönüllü yapılardan’ başlanmasını planladıklarını kaydettiler. Afet Yasası kapsamında yapılacak yıkımlardan hiçbir vatandaşın mağdur edilmeyeceğini ifade eden yetkililer, amaçlarının davul zurna ile yıkım yapmak olduğunu vurguladılar. Yetkililer dönüşüm sayesinde, konutların değerinin de artacağını söylediler.

Sistem Nasıl İşleyecek

Yıkım işleri öncelikle, gönüllü binalardan başlayacak. Gönüllü olmayanlara ise devlet yıkım kararı alacak. Konut sahiplerine evi boşaltmaları için 60 gün süre tanınacak. Süreç sonunda ise konut sahipleri direniyorsa, bina zorla yıkılacak.

Çürük binalardaki konut sahiplerine, ‘aynı yerden konut alma’, ‘konutu rayiç bedelinden devlete satma’ ve ‘TOKİ’nin mevcut konutlarından birisini alma’ şeklinde üç ayrı teklif sunulacak.
Aynı yerden konut sahibi olmak isteyenlere veya mevcut konutlardan birisini almak isteyenlere düşük faizli kredi imkanı sağlanacak. Örneğin yıkılacak evin değeri 100 bin lira, yeni konutun fiyatı ise 150 bin lira ise konut sahibi 50 bin liralık düşük faizli kredi kullanabilecek.

Uzmanların üzerinde durduğu sistem aynen kabul edilirse, çürük binalardaki konutların sahiplerine yüzde 50’ye varan faiz destekleri sağlanacak. Örneğin, 60 ay vadeli yüzde 1 faizle 50 bin liralık kredinin 18 bin lira düzeyinde olan faiz yükü, destek ile 9 bin liraya gerileyecek. Böylece, konut sahibi kredide büyük avantaj sağlamış olacak. Ayrıca vadeler de 20 yıla kadar çıkabilecek.

Aynı kredi desteklerinden, çürük binalardaki konutlarda oturan kiracılar da yararlanacak. Yasa çıkmadan önce bu binalarda oturan kiracı, eğer yeni konut almak isterse, devletin kredi desteğinden faydalanarak, uzun vadeli düşük faizli kredi ile konut sahibi olabilecek.

Star

İspanya'nın Kredi Notu Düştü


İspanya'nın Kredi Notu Üç Basamak Düştü
Amerikan Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch İspanya'nın kredi notunu A'dan BBB'ye getirerek üç basamak dşürdü

Fitch ayrıca, gündemde olan İspanyol bankalarının sermayenin yeniden yapılandırılmasının 60 milyar dolara mal olacağını, kötü bir senaryoda ise bunun 100 milyar dolara kadar çıkabileceğini savundu.

Bu arada, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile bugün Madrid'deki Başbakanlık Konutu'nda (Moncloa) bir görüşme yapan İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, daha sonra basın toplantısı düzenledi.

Rajoy, İspanyol bankalarının sermaye yapılandırması için ne kadar paraya ihtiyacı olduğuyla ilgili soruları, ''Uluslararası Para Fonu ve bağımsız değerlendirme kuruluşları bize görüşlerini bildirecekler. Herkesin rakamlar konuşması beni rahatsız etmiyor ama ben İspanya Başbakanı olarak rakam veremem'' şeklinde cevapladı.

AA

6 Haziran 2012 Çarşamba

Tüketici Kredilerinde Yüzde 0,37 Artış

Katılım Bankaları Dahil Mali Kesim Hariç Tüketici Kredileri Yüzde 0,37 Artış Gösterdi

Bankacılık sektörünün bu yılın Nisan ayı itibarıyla dönem net karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 artarak, 7 milyar 663 milyon lira oldu. Sektörün aktif büyüklüğü de Nisan 2012 itibarıyla 1 trilyon 255 milyar 577 milyon liraya ulaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kesinleşmemiş geçici verilere göre, 2012 yılı Nisan ayı, ''Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri''ni açıkladı.

Buna göre, bankacılık sektörünün dönem net karı geçen yılının Nisan ayına göre 743 milyon lira (yüzde 10,7) artarak, 7 milyar 663 milyon lira oldu.

Sektörün aktif büyüklüğü de bu yılın Nisan ayı itibarıyla 1 trilyon 255 milyar 577 milyon liraya ulaştı. Türk bankacılık sektörünün aktif toplamı 2011 yılının sonuna göre 37 milyar 882 milyon lira (yüzde 3,1) artış gösterdi.

Nisan 2012 itibarıyla en büyük plasman kalemlerinden olan krediler 710 milyar 344 milyon lira ve menkul değerler 283 milyar 605 milyon lira bakiye arz etti.

2011 yıl sonuna göre krediler yüzde 4, takipteki alacaklar (brüt) yüzde 5,2 artarken, menkul değerler yüzde 0,5 oranında azaldı.

Son 1 Yıllık Dönem

2011 Nisan-2012 Nisan döneminde sektörün aktif toplamı 186 milyar 287 milyon lira (yüzde 17,4), krediler 136 milyar 446 milyon lira (yüzde 23,8) artış gösterdi.

Nisan 2011 döneminde yüzde 17,9 seviyesinde olan sermaye yeterliliği standart oranı ise 1,5 puan azalışla Nisan 2012'de yüzde 16,4 düzeyinde gerçekleşti.
Bankacılık Sektörü Kredi Hacmi 733 Milyar Liraya Çıktı

Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi 1 haftada yüzde 0,38 oranında arttı ve 733 milyar 50 milyon lira oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun haftalık bültenine göre, 25 Mayıs itibariyle mali kesime verilen kredilerin toplamı bu dönemde yüzde 3,71 artarak, 14 milyar 328 milyon liradan 14 milyar 859 milyon liraya çıktı.

Bankacılık sektörünün mali kesim hariç toplam kredi hacmi de yüzde 0,27 artarak, 668 milyar 491 milyon liradan, 670 milyar 307 milyon liraya yükseldi.

Mali kesim hariç spot krediler sektör toplamı da haftalık bazda yüzde 0,36 artışla 85 milyar 546 milyon liraya ulaştı. Mali kesim hariç spot krediler sektör toplamı 18 Mayıs itibarıyla 85 milyar 239 milyon lira düzeyindeydi.


Tüketici Kredileri

Katılım bankaları dahil, mali kesim hariç tüketici kredileri de yüzde 0,37 artış gösterdi. Tüketici kredileri 175 milyar 32 milyon liradan 175 milyar 687 milyon liraya çıktı.

Bir haftalık süreçte taksitli ticari krediler toplamı da 79 milyar 73 milyon liradan 79 milyar 506 milyon liraya yükseldi. Taksitli ticari kredilerdeki oransal artış yüzde 0,55 oldu.

Bireysel kredi kartları kullanım tutarı ise yüzde 0,78 artarak, 59 milyar 457 milyon liradan, 59 milyar 920 milyon liraya çıktı.

BloombergHT

4 Haziran 2012 Pazartesi

Bireysel Krediler Yıllık Bazda Yüzde 24 Büyüdü

Türkiye Bankalar Birliği'nin Türkiye Bankacılık Sistemi Raporu'na Göre Sektörün Kar Hacmi Yılın İlk Çeyreğinde Geçen Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 8 Artarak 5.7 Milyar TL'ye Yükseldi

Yıllık bazda özkaynak karlılığı yüzde 15.7'den yüzde 14.1'e, yıllık bazda aktif karlılığı ise yüzde 2.1'den yüzde 1.7'ye geriledi. Böylece yıllık bazda karlılık gerilemeye devam etti.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Mart 2012 Türkiye Bankacılık Sistemi istatistiklerini açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi, 2012 yılının ilk çeyreğinde bazı Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan borç krizi ve devam etmekte olan belirsizlikle birlikte iç talepte yaşanan gerilemeye paralel olarak soğumaya başladı.

Risk Algısı Yüksek Seyretmeye Devam Etti

Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde devam etmekte olan borç sorunlarına henüz somut bir çözüm üretilememiş olması ve yaşanan siyasi değişiklikler Dünya'da yüksek olan risk algısının daha da artmasına neden oldu. Yüksek cari işlemler açığının ekonomik yavaşlamaya paralel olarak düşüşe geçmesine rağmen hala yüksek seviyede seyretmesi ve Merkez Bankası hedeflerinin üstünde seyreden enflasyona bağlı olarak bozulan enflasyon beklentisi risk algısını artıran faktörler oldu.

Kar Miktarı Arttı

2011 yılı aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, artan işlem hacmi paralelinde net faiz gelirleri arttı. Faiz dışı gelirler ise bankacılık hizmetlerinden elde edilen gelirlerdeki artışa rağmen karşılıklar ve personel giderlerindeki artışın etkisiyle geriledi. Dönemsel kar hacimleri karşılaştırıldığında 2012 Mart sonu itibariyle dönem net karı 2011 yılı birinci çeyreğine kıyasla yüzde 11 arttı, özkaynak karlılığındaki gerileme durdu.

Yılın İlk Üç Ayında Toplam Aktifler Kredi Artışı Paralelinde Büyüdü

Bilanço toplamı, Mart 2012 itibariyle, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17 oranında büyüyerek 1 trilyon 171 milyar TL (660 milyar dolar) oldu. Toplam aktiflerin gayri safi yurtiçi hasılaya oranının Mart 2012 itibariyle yüzde 87 düzeyinde gerçekleştiği tahmin edildi. Mart 2011'a göre, toplam aktifler mevduat bankalarında yüzde 16, kalkınma ve yatırım bankalarında ise yüzde 37 oranında arttı. Aynı dönem itibariyle, özel sermayeli bankaların toplam krediler içindeki payları 1 puan arttı, yabancı bankaların payı ise 1 puan azaldı.

Kredilerin Toplam Aktiflere Oranı Yüzde 58 Oldu

Kredilerin toplam aktiflere oranı geçen yılın aynı dönemine göre 3 puan artarak yüzde 58 oldu. Mevduatın krediye dönüşme oranı, Mart 2011'e göre 10 puan artarak yüzde 97'ye yükseldi. Mart 2012 itibariyle, bu oran kamu bankalarında yüzde 81, özel bankalarda yüzde 104 ve yabancı sermayeli bankalarda yüzde 108 oldu.

Bireysel Krediler Yıllık Bazda Yüzde 24 Büyüdü

Bireysel krediler Mart 2012 itibarıyla yıllık bazda yüzde 24 büyüdü. Bireysel kredilerdeki hızlı büyümede, konut kredileri ve ihtiyaç kredilerindeki artış etkili oldu. Konut kredilerinin toplam kredi stoku içindeki payı yüzde 10; ihtiyaç kredilerinin ise yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti.

Takipteki Kredilerin Toplam Kredilere Oranı Yüzde 2,8'e Geriledi

Takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 2.8'e gerilerken, ekonomik faaliyetlerde yaşanan soğumaya paralel olarak nominal bazda yükselmeye başladı. Özel karşılıkların takipteki kredileri karşılama oranı geçen yılın aynı dönemine kıyasla hafifçe gerileyerek yüzde 80 civarında gerçekleşti.

Mevduat Dışı Kaynakların Toplam Pasifler İçindeki Payı Artmaya Devam Etti

Mart 2012 itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre mevduat dışı kaynakların toplam pasifler içindeki payı arttı. Bu artış; yurtdışından sağlanan kaynaklar, ihraç edilen tahviller ve repo işlemlerinden sağlanan fonlardaki büyümeden kaynaklandı. Ödenmiş sermaye ve olağanüstü yedeklerdeki artışa bağlı olarak özkaynaklar arttı. Sektör özkaynakları, bir yıl önceye göre yüzde 13 artarak, Mart 2012 itibariyle 147 milyar TL (83 milyar dolar) oldu. Sermaye yeterliliği standart rasyosu Mart 2011'e göre 1.4 puan azalarak yüzde 16.7'ye geriledi. Sermaye yeterliliği rasyosundaki gerilemede kredi stoku büyümesi etkili oldu.

Yıllık Bazda Karlılık Geriledi

Getirili aktifler içerisinde kredilerin, aktif fonlamasında ise mevduat dışı fonlamanın payının artması sonucunda kredi faiz geliri ve mevduat faiz gideri arasındaki fark arttı. Faiz gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39 artarken; faiz giderlerindeki artış yüzde 50 gerçekleşmiş ve net faiz geliri yüzde 28 arttı. İncelenen dönemde, net faiz gelirindeki artışta menkul kıymetlerden elde edilen faiz gelirlerinin de önemli katkısı oldu.
Yılın ilk üç ayında bankacılık sektörünün faiz gelirleri 26.3 milyar TL, faiz giderleri 14.6 milyar TL olarak belirlendi. Net faiz gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 oranında artarak 11.7 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.

Kar hacmi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 5.7 milyar TL'ye yükseldi. Yıllık bazda özkaynak karlılığı yüzde 15.7'den yüzde 14.1'e, yıllık bazda aktif karlılığı ise yüzde 2.1'den yüzde 1.7'ye geriledi. Böylece yıllık bazda karlılık gerilemeye devam etti.

Kur ve Vade Risklerinde Önemli Bir Değişiklik Olmadı

Yabancı para net genel pozisyonu 443 milyon dolar fazla verdi. Yabancı para aktiflerin TL karşılığının toplam aktifler içindeki payı Mart 2011'e göre 3 puan artarak yüzde 29, yabancı para pasiflerin TL karşılığının toplam pasifler içindeki payı ise 4 puan artarak yüzde 35 düzeyinde gerçekleşti. Toplam aktiflerin yüzde 45'i, kaynakların ise yüzde 79'u 1 yıldan daha kısa vadelidir. Toplam aktiflerin ve pasiflerin ortalama vade yapısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla önemli bir değişiklik olmadı. Toplam kredilerin yüzde 1.4'ü (9.5 milyar TL) ve toplam mevduatın yüzde 3.7'si (25.6 milyar TL) bankaların dahil oldukları risk grubuna ait, Bankaların dahil oldukları risk grubuna ait net riskleri negatif "eksi 16.1 milyar TL" oldu.

Şube Sayısı Artarken Personel Sayısı Sabit Kaldı

Mart 2012 itibariyle faaliyet gösteren banka sayısı 44 oldu. Aralık 2011 dönemine göre; şube sayısı 52 adet artarak 9 bin 886'ya yükseldi. Personel sayısı Aralık 2011'e göre 3 kişi azalarak 181 bin 415'e geriledi. Aralık 2011'e göre, ilk 5 bankanın toplam aktifler içindeki payı değişmedi ve yüzde 61 oldu. Mevduat ve kredilerdeki payları 1'er puan gerileyerek sırasıyla yüzde 61 ve yüzde 58 düzeyinde gerçekleşti. İlk 10 bankanın toplam krediler, aktifler ve mevduat içindeki payı ise değişmeyerek sırasıyla yüzde 87, yüzde 87 ve yüzde 91 düzeyinde gerçekleşti.

Bilanço Dışı İşlemler Artmaya Devam Etti

Bilanço dışı işlemler özellikle alım satım amaçlı türev işlemler ve diğer taahhütler kalemlerindeki yükselişe bağlı olarak artmaya devam etti. Banka kartı ve kredi kart sayısı ve her iki karta ait işlem hacmi artmaya devam etti. İnternet bankacılığı ve mobil bankacılık aracılığıyla yapılan işlemlerde ise hem müşteri sayısı, hem de işlem hacmi büyüdü.

Anka

Kredi Kullanımında Vazgeçme Hakkı Tanınmalı

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz Kredi Kullanımında Tüketiciye Makul Bir Süre İçinde Cayma Hakkı Tanınması Gerektiğine Belirtti

Yılmaz, konut finansmanı kuruluşlarının tüketicilere sözleşme öncesinde kredi ile ilgili genel bilgileri ve kredi sözleşmesinin koşullarını içeren ’Sözleşme Öncesi Bilgi Formu’ vermek zorunda olduğunu kaydetti. Bu bilgi formunun tüketiciye verilmesinin üzerinden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşmelerin de geçersiz olduğunu ifade eden Yılmaz, ’’Bazı bankalar bu usule uymadıkları gibi tüketici ile imzalanan konut finansmanı sözleşmelerinin bir nüshasını da tüketiciye vermiyorlar. Tüketici mağduriyeti de sözleşme kurulum aşamasında başlıyor’’ diye konuştu.

Ücretsiz Dekont Verilmeli

Bankaların hak arama yollarına başvurmak için on yıl geriye doğru masraf ve komisyon veya yeniden yapılandırma ile alınan erken kredi kapama dekontlarını isteyen tüketiciden dekontlar karşılığı 100 ile 400 TL arasında ücret talep ettiğini anlatan Yılmaz, ancak bankaların Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde tüketiciye ücretsiz dekont vermekle yükümlü olduğuna dikkat çekti.

Çözüm Getirilsin

Yılmaz, ’’Yeni hazırlanan Tüketici Yasa Tasarısı Taslağı’nda bu sorunlara mutlaka bir çözüm getirilmesi gerektiğine düşünüyoruz. Ayrıca kredi kullanımında da tüketiciye makul bir süre içinde cayma hakkı tanınması gerektiğine inanıyoruz’ diye konuştu.

Olay